GASP HÜKÜMLERi

 

Gasp; başkasına ait bir malı veya hakkı tecavüz yoluyla haksız yere zorla almak demektir. Gasp etmek, kıyamet günü insanın çetin azaba maruz kalmasına sebep olan büyük günahlardan birisidir. Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: "Kim, başkasının arazisinden bir karış yer gasp ederse, kıyamet gününde o yeri yedi tabakasıyla birlikte halka gibi onun boynuna takarlar."

2545- İnsan, mescit, medrese, köprü ve umum için inşa edilen diğer yerlerden halkın istifade etmesini önlerse, onların hakkını gasp etmiş olur. Hatta camiye önce gelip, kendisi için bir yer ayıran kimsenin yerini bir başkası alır ve orada oturarak onun istifade etmesine engel olursa, ihtiyatla uyuşan ihtimal gereği bu da gasp sayılır.

2546- Borcun ödenmemesi hâlinde, alacağını tahsil edebilmesi için rehin olarak insanın alacaklıya verdiği mal, [hiçbir tasarruf edilmeksizin] onun yanında kalmalıdır. Dolayısıyla borçlu olan kimse, borcunu ödemeden önce ipotek edilen malı alacaklıdan geri alırsa, onun hakkını gasp etmiş olur.

2547- İpotek edilen mal, birileri tarafından gasp edilirse, hem mal sahibi, hem de alacaklı o malı gasp edenden tahsil edebilir. O mal, gasp edenden geri alındığında, tekrar rehin olarak alacaklının yanında kalır. Şayet o mal telef olur, ama bedeli alınırsa, ipotek olarak alacaklıya verilir.

2548- İnsan, gasp yoluyla aldığı malı sahibine geri vermeli, zâyi etmişse de bedelini ödemelidir.

2549- Gasp yoluyla alınan maldan bir menfaat elde edilir örneğin, gasp edilen koyun yavrularsa, o da mal sahibine aittir. Bunun gibi bir evi gasp eden kimse, onda oturmasa bile kirasını vermelidir.

2550- Çocuk veya deliden gasp edilen şey, onların velisine iade edilmeli, telef olmuşsa da bedeli verilmelidir.

2551- Bir şeyi iki kişi birlikte gasp etmiş olurlarsa, tek başına gasp edecek durumda olsalar bile, her biri ancak gasp ettiği ölçüde tazminat öder.

2552- Gasp edilen şeyi, örneğin buğdayı, arpa gibi baş-ka bir şeyle karıştırırlarsa, onları ayırmak mümkün olduğu takdirde, zahmeti gerektirse de ayırmaları ve sahibine geri vermeleri gerekir.

2553- Altın ve gümüş bir kap veya bulundurulması caiz olan [ve altın ya da gümüşten yapılan] başka bir şey gasp yoluyla alınır ve daha sonra tahrip edilirse, gasp eden kimsenin tazminat yani o malın kendisini tamir parasıyla birlikte ödemesi gerekir. Hatta tamir için verilen ücret, tahrip sonucu o şeyin eksilen fiyatından az olursa, doğan bu fiyat farkı da sahibine verilmelidir. Tamir ücreti vermemek için onu önceki durumu gibi yapacağını söyleyen gâsıbın teklifini mal sahibi kabul etmek zorunda değildir. Bunun gibi mal sahibi de gasp eden kimseyi tahrip olan malı tamir etmeye zorlayamaz.

2554- Gasp ettiği şeyde bazı değişiklikler yaparak onu önceki hâlinden daha iyi bir hâle getirir örneğin, gasp yoluyla aldığı bir altın parçasından küpe yaparsa, eğer mal sahibi malın bu şekilde iade edilmesini isterse, o şekilde vermeli ve bu tadilat dolayısıyla da çektiği zahmetler için ücret talebinde bulunmamalıdır. Hatta mal sahibinin izni olmaksızın onu eski hâline getirme hakkına sahip değildir. Eğer sahibinin izni olmadan onu eski hâline getirirse, tazminat ödemesi gerekir. Yani hem malın kendisini, hem tamir ücretini ve hem de tamir için verilen bu ücretin onun yapılmışıyla yapılmamışı arasındaki farktan az olması hâlinde fiyat farkını mal sahibine vermelidir.

2555- Gasp edilen şey, önceki hâlinden daha iyi olacak şekilde değiştirilir ve mal sahibi de önceki hâline getirilmesini isterse, gasp edenin onu önceki hâline getirmesi farzdır. Hatta tadilat nedeniyle, öncesine göre fiyatında bir eksilme söz konusu olursa, fiyat farkını da ödemelidir. Meselâ insan, gasp ettiği altından küpe yapar, sahibi de onu önceki hâline getirmesini isterse, erittikten sonra, onun kıymeti küpe yapılmadan önceki kıymetinden az olursa, aradaki fiyat farkını vermelidir.

2556- Gasp ettiği bir arazide ziraat yapar veya ağaç dikerse, ziraat, ağaç ve onlardan elde edilen ürün onun kendi malıdır. Fakat arazi sahibi, ekinin veya ağaçların arazide kalmasına razı olmazsa, ziraat veya ağaç sahibi zarara uğrasa bile, ekini veya ağaçları hemen araziden söküp çıkartmalı, kullandığı sürenin kirasını ödemeli ve arazide oluşan bozuklukları örneğin, söktüğü ağaçların yerinde meydana gelen çukurları doldurarak düzeltmelidir. Eğer bunlar vasıtasıyla arazinin kıymetinde öncesine oranla azalma olursa da, fiyat farkını ödemelidir. Gasp eden kimsenin, araziyi kendisine satması veya kiraya vermesi için arazi sahibini mecbur etmeye hakkı olmadığı gibi, arazi sahibi de o yerdeki ziraat veya ağaçları kendisine satması için gasp eden kimseyi zorlayamaz.

2557- Arazi sahibi, ekinin veya ağaçların arazide kalmasına razı olursa, gasp eden kimsenin ekin veya ağaçlarını sökmesi gerekmez. Ama gasp ettiği andan itibaren, arazi sahibinin razı olduğu ana kadar geçen müddetin kirasını vermelidir.

2558- Gasp edildikten sonra telef olan bir şeyin sığır ve koyun gibi parçalarının farklı fiyatı olursa, örneğin etine bir fiyat, derisine de başka bir fiyat verilirse, onun fiyatı ödenmelidir. Eğer o malın piyasadaki fiyatı fark etmişse, telef edilen günün fiyatı üzerinden hesaplanıp verilmelidir.

2559- Gasp edildikten sonra zâyi olan şey, arpa ve buğday gibi parçaları arasında fiyat farkı olmayan bir türden olursa, gasp edilen cinsin misli verilmelidir. Ancak verilen cinsin özellikleri, zâyi olan cinsin özellikleri ile aynı olmalıdır.

2560- Koyun gibi parçaları arasında fiyat farkı olan bir şey gasp edildikten sonra telef olur ve piyasa fiyatı da fark etmezse, [o fiyat üzerinden verilmelidir. Fakat] gasp eden kimsenin yanında bulunduğu süre içinde beslenerek semizleşir ve bu durumdayken telef olursa, semiz hâli üzerinden bedeli ödenmelidir.

2561- Gasp ettiği bir şeyi başka birisi de ondan gasp eder ve zayi olursa, mal sahibi o malın bedelini istediğinden alabilir. Fakat ikinci gasıp, malı birinci gasıba geri çevirir ve onun yanında zayi olursa, mal sahibi ikinciden tazminat talebinde bulunamaz.

2562- Alıcı ile satıcı, uyulması gereken şartlardan birini ihlâl ederek alışveriş yaparlarsa örneğin, tartıyla alınıp satılan bir şeyi tartmadan muameleye tâbi tutarlarsa, muamele batıl olur. Fakat muameleyi göz önünde bulundurmadan birbirlerinin malında tasarruf etmeye razı olurlarsa, sakıncası olmaz. Aksi hâlde, birbirlerinden aldıkları mal gasp edilmiş mal gibidir; ellerindeki malı hemen birbirlerine iade etmeleri gerekir. Hatta her birinin malı diğerinin elinde telef olursa, ister muamelenin batıl olduğunu bilsinler, ister bilmesinler aldıklarının bedelini karşı tarafa ödemelidirler.

2563- İnsan, bir malı görmesi veya bir müddet yanında bulundurup beğendiği takdirde satın alması için satıcıdan alır ve telef ederse, onun bedelini sahibine vermelidir.


index