Kerbela Şehıdlerının Ardından

Bısmıllahırrahmanırrahım

üphesız yeryüzü tarih boyunca birçok olaylara sahne olmuş ve bu olaylara tesır eden nice eşsız şahsıyetlere ... Bu yüce şahsiyetler kendi kışisel yaşamlarını, hedef ve amaçlarına feda ederek çaba göstermışler ve sonuçta insanlik tarihi de onları ödüllendirmiş, insanlığa birer öğretmen olarak sunmuştur. Yıne kuşkusuz insanlık tarihine adını ve hedefini altın harflerle yazanlar içinde kerbela kahramanı, özürlük sembolü ve abidesı olan Hz. Hüseyn ﴾a﴿` ın yerı bır başkadır.

Öyle ki bu fedakarlık karşısında saygıyla eğilmeyen kiçbir insan bulunamaz. Günümüze kadar farklı din ve mezheplerden olan yazarların telıf ettikleri kitaplar bunun küçük bir belgesidir.

Nice savaşlar binterce insanın ölümüyle sonuçlanmış ve kısa bir zaman sonra zihinlerden silinip unutulmuştur.

Ancak kurak bir çölde Fırat nehrinin kenarında susuz ve mazlum katledilen yetmişiki insznın kahramanlıkları ve fedakảrlıkarı unutulmadığı gibi gün geçtikçe daha bir Anlam kazanarak insanlığın zulümle savaşında onların karanlık hücrelerine meşale olmuş zulme karşı direniş ve savaşın metodu ve sembolü olmuştur. İslam toplumunda dinin yozlaşmaya yüz tutup saptırılmak istendıği ve dini eğitimlerin arka plana atıldığı, kışilerin ilahlaştırlıp saltanatın din diye yutturulmak istendıği karanlık bır devrin Karanlığına kızıl kan meşalesi ile aydınlık

saçıp aydın sayfaların nasıl oluşturulabileceğıni gösteren bir hidayet meşalesi olmuş, fitne ve bela tufanından Nuh`un kurtuluş gemisi gibi insanlığı kurtuluş sahiline taşıyan gemi olmuştur. Hüseyn ve yetmişiki yareni insanlığa özgürlük, fedakarlık, şehadet ve mazlumıyet fazileti, Hüseyn`e ve yoluna nasib olmuş cinayet, tutsakılık, acımasızlık, zalimlik çirkefine de katilleri ve katillerinin hamilei düşmüştür.

İnsanlık alemi Hüseyn ve yareni gibilere özlem için de bakmakta ve kurtuluş yolu ararken Hz. Resulullah (s)`in ciğerparesi Hüseyn hakkında buyurmuş olduğu:

Hüseyn hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir sözünü hatırlatarak bu özgürlük öğretmenini, kerbela okulunu ve şehadet dersini daha iyi idrak edebilmek için şıa ulemasının itibar ettiği seyyid İbn-i Tavus`un (589-664 H) akıcı bir üslup ve eğitici bir metodla kaleme aldığı “El Luhuf” adlı eseri (ki kendi konusunda kaynak eserlerden sayılmaktadır) sunarak mınnet borçlu olduğumuz Hüseyn`i Şehıtler ve Zeynebi Şahsıyetlerin ruhuna ithat ediyouruz.

Ya Rabbi: karanlık dünyamızı aydınlatmak için Hz. Resulullah`ın (s) emaneti olan kur`an ve Ehli Beyti anlamayı, yaşamayı ve yaşatmayı tüm ınsanlara ihsan eyle (amin).